31 Ocak 2015 Cumartesi

Uçurtma Avcısı'ndan Aklımda Kalanlar


Kapaktaki çocuklara aldandım. Sırtlarındaki rengarenk uçurtmaları ve birbirlerini kucaklamaları, çocuksu bir kurgunun hiç bitmeyeceğini anlatıyordu sanki. Ama sonunda koşan bir yetişkin, yanındaki ise çocukluğun ne olduğunu unutmuş bir çocuktu...
Peki nasıl okudum? Her bıraktığımda, bir an önce yeniden elime alma isteği duydum. Bazen bir sevinci, bazen acıyı kahramanlarla paylaştım. Ben yaşıyormuşum gibi anı, ateşim bir yükseldi bir alçaldı... Tadı damağımda, bitireli henüz bir kaç saat oldu. Sanki devam ediyormuş gibi ara ara elime alıyorum, hatırlayınca bittiğini bırakıyorum.

"...yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir." (cep boyu 1. basım, sayfa 21)
"Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun." (cep boyu 1. basım, sayfa 21)

"-Ekşi elma mı?
-Bir keresinde, ben küçükken bir ağaca tırmandım, şu yeşil ekşi elmalardan yedim. Karnım davul gibi şişti, çok acıdı. Annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. Şimdi, ne zaman bir şeyi çok istesem, annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum..." (cep boyu 1. basım, sayfa 402-403)

Nice dimağlara dokunmuş ifadeler saklıdır uçurtma avcısında belki de. Benim için saklanası, yıllarca aktarılası iki bölüm bunlar.